Daha ayrılmadan aynı kente bir daha geri gelmenin planlarını yapmaya girişmek de çok başıma gelmiş bir iştir. Bazen bulunduğum şehirde kaldığım süre yetmeyip istediğim her şeyi yapamadığım için bazen de tam tersi söz konusu kent her istediğimi gönlümce yapabildiğim ve bu yüzden sürekli geri döndüğüm eşsiz yerlerden olduğu için.
Kimi zaman bir kent yeni tanışmamıza rağmen öyle içine alıp o kadar sarmalar ki beni, orada yaşadıklarıma bir türlü doyamam; yaşayabileceklerimden vazgeçmeye kıyamam. Böyle zamanlarda o an yaşamakta olduğum kentin kusurları ve başıma gelen aksilikler bile gizliden gizliye hoşuma gider çünkü bunları tamir edilmek veya tamamlanmak üzere söz konusu kente geri dönmeyi mecburi kılan bahaneler olarak değerlendiririm!
Kimi zaman da ketum bir kente rastlayıp sırlarını ancak oradaki günlerim biterken çözmüş olurum. “Ah,” derim, “keşke daha çok zamanım olsaydı şurada! Ama madem yok o zaman bir dahaki sefere… Peki, o zaman çabuk! Ne zaman bu bir dahaki sefer?” Oysa geliş yolunda aklımda bir “bir dahaki sefer” yoktur bile…
Üstelik, ister eski olsun ister yeni, bazı kentlerle olan aşk ilişkim o denli yoğundur ki her gittiğimde o kentin “son kent” olduğunu, bundan böyle artık başka hiçbir kente ihtiyacım olmayacağını, herhangi bir kente geri dönmek için bulabildiğim tüm zamanı artık yalnızca bu kent için harcayacağımı ciddiyetle inanarak düşündüğüm bile olur…
İşte bu durumların hepsinde de bir sonraki ziyaretin planı daha o kentten ayrılmadan yapılır yani bazı kentler daha içilerindeyken, henüz ayrılmadan geri çağırmaya başlarlar; dönüş yolunda kendimi bir sonraki gelişin hayalini kurarken bulurum. Üstelik de daha görülmedik onca kent varken… Tıpkı sevdiğini yanındayken de özelemek gibi; yanındayken duymakta olduğun mutluluk yüzünden onu kaybetmekten en çok o anlarda korkmak gibi. Üzülürüm; bitecek bu ziyaret” derim; “bu kentle maceram az kaldı, son bulacak” ve bu gerçek içimi sızlatır. Sonuç, tabii ki çevremdekilere, “hep aynı şehre mi geri gidiyorsun sen? Peki ama neden?” dedirten yeni seyahat programları olur.
Güzin Yalın
Bu yazı, Güzin Yalın’ın yayına hazırlanmakta olan ‘Geri Çağıran Kentler’ adlı kitabından alıntıdır.
